Öz Ortodoksluk doktrinleri ve emanetleri

 ÖZEL GÜNLER VE BAYRAMLAR & MERYEM ANA

 

PANAGIA (MERYEM ANA) İLE BAĞLANTILI YORTULAR

 

 

Kutsal Tanrı-doğuran’ın tapınakta sunulması: 21 Kasım

ANTLAŞMA SANDIĞI VE MERYEM

Kutsal Meryem’in ebediyen bakire kaldığını öğreten Ortodoks Kilise’si, Eski Antlaşma’da Tanrı’nın varlığının bulunduğu antlaşma sandığı ile İncilci Luka tarafından kaydedilen kutsal Meryem ile ilgili anlatımlar arasında paralelliği vurgular. Antlaşma sandığı, yaratılmış bir nesne olmasına rağmen, yaratılmamış olanı içinde barındırmıştır. Benzer bir şekilde, yaratılmış olan Meryem, yaratılmamış Tanrı Sözünü taşımış ve O’na vücut vermiştir. Aziz Yusuf, antlaşma sandığı gibi Meryem’in de Tanrı tarafından seçildiğini ve özel bir göreve sahip olduğunu anlamış, ve Meryem’in rahminin bir ölçüde tapınağa dönüştüğünün bilincine varmıştır. Bu sebeplerle, Yusuf ve Meryem hiçbir zaman ilişkiye girmemişlerdir. (bunun içinde Isa çarmıhtaiken Meryem Anne’mizi Yuhanna’ya emanet etti.

Eski Antlaşma’daki ahit sandığı ile kutsal Meryem arasındaki benzerlikler:

1) II. Samuel 6'da antlaşma sandığının Yahudiye’nin dağlık bölgesine gittiği yazılıdır. İncilci Luka, Meryem’in Mesih’e hamile kalır kalmaz (meleğin müjdesinden sonra) aynı bölgeye yolculuk ettiğini yazmıştır (1:39) Tıpkı ahit sandığı gibi, Meryem de büyük sevinçle karşılanmıştır.

2) Elizabet, Meryem’i selamlarken ahit sandığının karşılanması esnasında kullanılan nadir bir ifade kullanmıştır. Ahit sandığının ve Meryem’in girişi sayesinde tüm ev halkı kutsanmıştır. Ahit sandığını gören David’in tepkisi ile Meryem’i gören Elizabet’in tepkisi neredeyse özdeştir. David: “Rabbin sandığı bana mı geldi?” (II. Samuel 6:9) diye sorarken, Elizabet: “Nasıl oldu da Rabbimin annesi bana geldi?” diye sormuştur (Luka 1:43)

3) Ahit sandığı ve Meryem, gittikleri yerde üç ay kalmışlardır (II. Samuel 6:11 ve Luka 1:56).

 

ORTODOKS İNANÇ ve İBADETİNDE MERYEM ANA’YA VERİLEN SIFATLAR

Ortodoks Kilise’si Rabbin annesine ve Tanrı’nın yaratılmamış Sözünün insan bedeni alıp aramızda yaşamasına aracılık eden Meryem’e büyük saygı ve sevgi gösterir. Ortodoks ibadetinde ve özellikle pazar ve bayram günlerinde kutlanan ilahi ayinde Meryem’e atıfta bulunulur. Hayatlarımızı tüm kutsallar ile birlikte Mesih Tanrı’ya sunduğumuz duanın başlangıcında Meryem Ana’ya özel bir övgü duası yer alır ve sık sık tekrarlanan bu duada Meryem’i tanımlayan tüm özel sıfatlar kullanılır:

Ôçò Ðáíáãßáò, Á÷ñÜíôïõ, ÕðåñåõëïãçìÝíçò, Åíäüîïõ, äåóðïßíçò Çìþí Èåïôüêïõ êáé ÁåéðáñèÝíïõ Ìáñßáò…..

1- Panagia (Kutsallarén Kutsalé): Bu ifade tüm Ortodoks Hristiyanlar tarafından benimsenip kullanılmıştır. Çünkü Meryem, Tanrı ile özgür irade sahibi insan arasındaki işbirliğinin en üstün örneğidir. “İşte Rabbin hizmetkarı, bu konuda, bana dediğin gibi olsun” (Luka 1:38). ‘Dolayısıyla Ortodokslar,Meryem’i kutlu olarak çağırırlar.Meryem erdemli ve kutsal bir yaşam sürdürmüştür ve O kutsiyetin modeli olarak ele alınér, kurtuluşa erenlerin ilki ;Oğlu’ndaki yeni insanlığın annesi. Bazen Meryem’e “yeni Havva” da denir; çünkü özgür iradesi ile Tanrı’nın isteğine itaat ederek Eden Bahçesi’nde ilk Havva’nın itaatsizliğini tersine çevirmiştir.

2- Ahrandu (Lekesiz, günahsız): Ortodoks Kilise’si Meryem’i lekesiz ve günahsız olarak tanımlar. Meryem’in günah işleyebilme özgürlüğüne rağmen günah işlememeyi seçtiğine inanır.

3- İperevlogimeni endoksu: (Çok kutsanmış ve görkemli) Ortodoks Kilise’si, Tanrı Oğlu Yeshua’dan dolayı Tanrı’nın annesi Meryem’i onurlandırır.

4- Theotokos (Tanrı-doğuran/Tanrı’ya insan tabiatı veren): Grekçe’den diğer dillere bazen “Tanrı’nın Annesi” veya “Tanrı taşıyan’ şeklinde çevrilen bu sözcük Meryem’in, Tanrı olan Logos’a insan vücudu ve tabiatı verdiğini vurgulamaya yöneliktir çünkü o Oğul Tanrı’yı rahminde taşımıştır ve Tanrı’nın Oğlu insani doğasını ondan almıştır. Aziz Vaftizci Yahya’nın annesi Elizabeth,bu gerçeği Meryem’i ‘’Rabbimin annesi’’ olarak çağırdığında kabullenmiştir (Luka 1:43) Meryem kendisi ‘’Tüm kuşaklar beni kutlu sayacak’’ demiştir (Luka 1:48).  Efes Konsilli’ndeki Kilise babaları ve İskenderiye’li Aziz Cyrillus, sapkın Nestorius’un öğretilerine karşı Meryem’i “Tanrı-doğuran” olarak adlandırmakta ısrar etmişlerdir; üstelik bunu sadece Meryem’i onurlandırmak amacıyla yapmamışlardır. Mesih’in Tanrısal kişiliği ile bağlantılı gerçek ve doğru olan “Kelam’ın Vücut bulması” doktrininin savunulması için Meryem’in Theotokos olduğunu söylemek doğrudur.

5- Aiparthenu (Ebediyen Bakire): Ortodoks Kilise’sinin öğterilerine göre, Meryem  ebediyen bakire kalmléştér. Meryem, Yeshua’nın doğumundan önce bakire olduğu gibi, doğum anında ve hatta doğumdan sonra ebediyen bakire kalmıştır. Bu inanış ikonalarda Meryem’in omuzlarına ve alnına yerleştirilen üç yıldız ile temsil edilir. Meryemîn eşi Yusuf’un ilk eşinden cocukları vardır bunlar Yeşuah’ın üvey kardeşleridir. (Yahudilerde amca ,hala gibi birinci derece kadar yakın akrabaların cocukları yani kuzenlerde kardeş olarak adlandırılır).

NOT: Duada aynı zamanda Meryem Ana için “despinis imon” sözcükleri kullanılır; bu ise Meryem’in bir hanımefendi olarak görüldüğünü ifade eder. Roma Katolik Kilisesi’nin kullandığı “Madonna” sözcüğü de aynı anlamı taşır.

 

Ortodoks Kilisesi, Kutsal Meryem'in hayatındaki önemli olayları yortu (bayram) olarak kutlar. Litürjik takvim, Meryem onuruna kutlanan yortu ile başlar ve biter. Theotokos'un (Tanrı-doğuran) mucizeler yaratan ikonalarının yortu günleri ayrıdır. Ortodoks dinsel takviminde Kutsal Meryem ile bağlantılı kutlanan yortular şunlardır:

1) Kutsal Tanrı-doğuran'ın doğumu: 8 Eylül.

Ey Tanrı validesi, doğumun bütün dünyaya sevinci müjdeledi. Çünkü adaletin güneşi olan Mesih senden doğdu. Ve bereketi bağışladı, ölümü iptal etti ve bize ebedi hayatı verdi.

Kutsal doğumunla ey temiz Meryem, Yovakim ve Anna fakirliğin ayıbından kurtuldu, Adem ve Havva ölümün fesadından kurtarıldı. Üzüntülerinden arınan müminler bu kutsal günü  “Kısır olan kadın, hayatımızın gıdası olan Tanrı validesini doğurdu” sesleriyle kutluyor.

 

2) Kutsal Tanrı-doğuran'ın tapınakta sunulması: 21 Kasım

Allah’ın sevincinin ve beşeri kurtuluş müjdesinin başlangıcı olan Bakire, bugün Allah’ın tapınağında aleni olarak görünmüştür. Herkese Mesih’i müjdelemede öncü oldu. Yüksek bir sesle ona: “Sevin ey Tanrı’nın kurtuluş tasarımının tamamlanışı” diye haykıralım.

Tertemiz tapınak, kurtarıcının tapınağı, paha biçilmez yer ve Tanrı yüceliğinin tertemiz hazinesi. Bu gün Rab’bin evine giriyor ve beraberinde Ôanrı Ruh’unun nimetini geçiriyor. Allah’ın melekleri O’nu yüceltiyor, çünkü o göksel şemsiyedir.

 

3) Mesih'in mucizevi doğumunun melek tarafından Tanrı-doğuran'a bildirilmesi (Müjdeli Haber): 25 Mart.

Bugün kurtuluşumuzun başı ve çağlardan beri var olan sırrın zuhurudur. Çünkü Allah’ın Oğlu,bakirenin oğlu oluyor. Cebrail nimeti müjdeliyor. Bizler de onunla Tanrı validesine haykıralım: Sevin ey nimete eren kız, Rab seninledir.

Ben senin şehrinim ey Tanrı validesi. Sana yengi sözleri yazıyorum ey koruyucu asker. Zorluklardan kurtarıcı olarak sana karşı koyulmayan izzetinle beni zorluklardan kurtar ki sana “Sevin Ey damadı olmayan gelin” diye haykırayım.

 

4) Tanrı-doğuran'ın uyuması (bu dünyadan ayrılışı): 15 Ağustos.

Doğumunla bakireliği korudun ,ve ölümünle insanları ihmal edip bırakmadın ey Tanrı Validesi. Çünkü sen annesi olduğun için hayata intikal ettin şefaatinle bizi ölümden kurtar.

Kurtarışlarda red edilmeyen ümit ve şefaatlerde unutulmayan Tanrı Validesini mezar ve ölüm zaptetmedi. Ama o Tanrı Annesi olduğu için, onun ebedi bakire olan vücudundan beden alan onu hayata nakletti.

 

 

22-11-2010 tarihinde yazéldé.

22-11-2010 tarihinde güncellenmiştir.

SAYFA BAŞINA DÖN