Öz Ortodoksluk doktrinleri ve emanetleri

PAZARIN SESİ

 

HAVARİSEL OKUMALAR ÜZERİNE VAAZ -

LUKA’NIN 8. PAZARI PENTİKOSTTAN SONRA 24. HAFTA

 

4. LUKA PAZARI 14.10.2018
(Pavlus’tan Titus’a Mektup 3: 8-15)

11 Kasım 2018

(2.Korintoslulara Mektup 4: 6-15)

 

Havari Pavlus, bugün kilisemizde bir pasajını okuduğumuz Korintlilere yazdığı 2. Mektubunda, Rabbin Müjde hizmetkârlarına ne kadar büyük bir yardım verdiğini ilaveten O’nun bize verdiği iman, insani zaaflarımızdayken yüreklendiren yüce bir hazine olduğunu gösteriyor.

Kendisinin insan olarak ne kadar zayıf hissettiğini göstermek için Havari Pavlus kendisini ve Mesih’in Müjdesi’nin hizmetkârlarını kolay kırılabilen toprak kaplara benzetiyor. Tanrı’nın vaizi kendi kırılganlık ve zayıflığına rağmen manevi mücadelesinde Mesih tarafından hiçbir zaman terk edilmediği için her zaman başarılı oluyor.

Havari'ye göre, Müjde için çalışanların bu zayıflığı imanlılar için faydalıdır. Nedenini şöyle açıklıyor: Eğer Tanrı'nın sözünü vaaz eden bizler olağanüstü güç, belirgin bilgelik ve daha birçok zengin özniteliğin insanları olsaydık, o zaman bizi duyanlar vaaz ettiğimiz şeyin bizden kaynaklandığını düşünürdü. Bu da herkes için çok tehlikeli olurdu.

Bunun yerine onlar, bizim onlara sunduğumuz pahası biçilmez hazinenin, zayıflığımız gereğince bizden kaynaklanamayacağını görüyorlar. Tanrı’dan geliyor ve bu yüzden imanlılar Müjde’nin yüce değerini anlıyorlar ve kayıtsız şartsız onu kabul ediyorlar.

 Kendimizin sunabileceği önemli bir şeyimiz yok. Tanrı O'nun yüceliğini bilmemiz için İsa Mesih'in yüzüyle kalplerimize ışıldayıp bizleri aydınlatıyor. (2.Korintliler 4:6).Artık gerçek Tanrı’yı tanıyoruz. Tanrı’nın isteğini biliyoruz. Neye iman etmemiz gerektiğini ve Tanrı’nın çocukları olarak nasıl yaşamamız gerektiğini biliyoruz. Bu “ İsa Mesih’in yüzünde parlayan Tanrı’nın yüceliği” (2. Korintliler 4:6) Kutsal Havari tarafından “hazine” olarak tanımlanmıştır. Değerli bir hazine!

Biz gerçekten Tek ve Gerçek Tanrı’yı tanıyor olma armağanının kıymetini anlayabiliyor muyuz? Aziz Havarilerin ve onların haleflerinin bize Ortodoks Kilisesi vasıtasıyla bırakmış oldukları armağanı! Bu gezegende yaşayan kaç milyar kişi bu hazineye sahip değil!  Gerçek Tanrı’nın şanını bilmiyorlar. Onlardan birçoğu bugün bile «Tanrı’yla ilgili gerçeğin yerine yalanı koydular. Yaradan’ın yerine yaratığa tapıp kulluk ettiler» (Romalılar 1:25). Onlar hayvanlardan, ağaçlardan, dağlardan veya kendi hayal gücü ürünlerinden bile ‘tanrılar’ yaratıyorlar, onlara şekil verip onları putlaştırıp tanrıymışlar gibi onlara tapıyorlar. Ama biz Tanrı'nın Gerçek Işık’ının kalplerimizde parlamasına layık olduk ve her Litürji’nin sonunda, şanla bu sözleri nağmelendirebiliyoruz: «Gerçek Işığı gördük… doğru inancı bulduk; bölünmez Üçleme’ye tapınıyoruz, çünkü O bizi kurtardı» (Kutsal Komünyon’dan sonra okunan Ilahi).

Ortodoks Hristiyanlar olarak biz paha biçilmez hazineye sahibiz – Gerçek Tanrı bilgisine, hak imana. Ama her hazine çalınma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu yüzden bizim uyanık bir zihinle ve büyük gayretle bu bilgiyi muhafaza etmemiz gerekiyor, öyle ki onu kaybetmeyelim.

Havari Pavlus dünyaya (dünyevi şeylere) kapılan ve Mesih imanını reddeden yakınlarının acısını yaşıyordu: «Çünkü Dimas bu dünyayı sevdiği için beni terk etti» (2.Timoteos 4:10). O, eskiden değerli yoldaşı olan o kişinin haline ağlayarak büyük hüzünle öğrencisi Timoteos’a yazıyor. Ortodoks inancı hiçbir şeye değişmek imkânsızdır. Aziz Şehitlerin Mesih’e olan imanlarını inkar etmektense yerine canlarından vaz geçmeyi tercih ettiklerini biliyoruz. 

Kardeşlerim, günümüzde, Rabbimiz ve Tanrı İsa Mesihimiz karşısında bu inanca zarar vermeyi hedefleyen birçok şey vardır. Onlardan etkilenmeyelim veya sarsılmayalım. Biz imanımızın özünü ve öğretilerini derinden kavramaya ve onlara uyarak yaşamaya çabalayalım. Havari Pavlus’a karşılaştığı acımasız zulümler sırasında kudret veren Rabbimizin manevi mücadelemizdeki galibiyete doğru ilerleyişimizde bize de kudret vereceğinden emin olalım. Âmin. 

 

  

 

SAYFA BAŞINA DÖN