“İSA ONA, “KALK, YATAĞINI TOPLA VE YÜRÜ” DEDİ.
ADAM O ANDA İYİLEŞTİ. YATAĞINI TOPLAYIP YÜRÜMEYE BAŞLADI.”
(YUHANNA 5)
Resullerin İşleri : 9 ; 32 – 42
Terennüm edelim Allah’ımıza terennüm edelim,
Bütün milletler ellerinizle alkış tutunuz,
Aziz Resullerin İşlerinden alınan sözler;
32Bir zamanlar her tarafı dolaşan Petrus, Lidda’da yaşayan kutsallara da uğradı. 33Orada Eneas adında birine rastladı. Eneas felçliydi. Sekiz yıldan beri yatalaktı. 34Petrus ona, “Eneas, İsa Mesih seni iyileştiriyor” dedi. “Kalk, yatağını topla.” Eneas hemen ayağa kalktı. 35Lidda ve Şaron’da yaşayan herkes onu gördü ve Rab’be döndü.
36Yafa’da, İsa öğrencisi olan Tabita adında bir kadın vardı. Tabita, ceylan anlamına gelir. Bu kadının her zaman iyilik yapıp yoksullara yardım ederdi. 37O günlerde hastalanıp öldü. Ölüsünü yıkayıp üst kattaki odaya koydular. 38Lidda Yafa’ya yakın olduğundan, Petrus’un Lidda’da bulunduğunu duyan öğrenciler ona iki kişi yollayıp, “Vakit kaybetmeden yanımıza gel” diye yalvardılar.
39Petrus kalkıp onlarla birlikte gitti. Eve varınca onu üst kattaki odaya çıkardılar. Bütün dul kadınlar ağlayarak Petrus’un çevresinde toplandılar. Ona, Ceylan’ın kendileriyle birlikteyken diktiği entarilerle üstlükleri gösterdiler. 40Petrus, herkesi dışarı çıkarttı, diz çöküp dua etti. Sonra ölüye doğru dönerek, “Tabita, kalk” dedi. Kadın gözlerini açtı, Petrus’u görünce doğrulup oturdu. 41Petrus elini uzatarak onu ayağa kaldırıldı. Sonra kutsallarla dul kadınları çağırdı, Ceylan’ı diri olarak onlara teslim etti. 42Bu olayın haberi bütün Yafa’ya yayıldı ve birçokları Rabbe inandı.
Yuhanna : 5 ; 1 – 15
AZİZ YUHANNA İNCİLİNDEN ALINAN SÖZLER;Bir zamanlar;1İsa bundan sonra Yahudiler’in bir bayramı nedeniyle Yaruşalem’e gitti. 2Yaruşalem’de Koyun Kapısı yanında, İbranice’de Beythesta denilen beş eyvanlı bir havuz vardır.3Bu eyvanların altında kör, kötürüm, felçli hastalardan bir kalabalık yatardı. 4“Havuzun çalkanmasını beklerlerdi. Çünkü Rabbin bir meleği zaman zaman havuzun içine iner, suyu çalkalardı. Suyun çalkanmasından sonra havuza ilk giren, tutulduğu herhangi bir hastalıktan kurtulurdu.” 5Orada otuz sekiz yıldır hasta olan bir adam vardı. 6İsa hasta yatan adamı görünce ve uzun zamandır bu durumda olduğunu anlayınca, “İyi olmak ister misin?” diye sordu.
7Hasta şöyle yanıt verdi: “Efendim, su çalkandığı zaman beni havuza indirecek kimsem yok, tam gireceğim an benden önce başkası giriyor.”
8İsa ona, “Kalk, yatağını topla ve yürü” dedi.
9Adam o anda iyileşti. Yatağını toplayıp yürümeye başladı.
O gün Şabat Günü. 10Bu yüzden Yahudi yetkililer iyileşen adama, “Bugün Şabat Günü” dediler, “Yatağını top-laman yasaktır.”
11Ama adam onlara şöyle yanıt verdi: “Beni iyileştiren kişi bana, ‘Yatağını topla ve yürü’ dedi.”
12 “Sana ‘Yatağını topla ve yürü’ diyen adam kim?” diye sordular.
13İyileşen adam ise O’nun kim olduğunu bilmiyordu. Orası kalabalıktı, İsa da çekilip gitmişti. 14İsa daha sonra adamı tapınakta buldu. “Bak, iyi oldun. Artık günah işlemede başına daha kötü bir şey gelmesin” dedi.15Adam gidip Yahudi yetkililere kendisini iyileştirenin İsa olduğunu bildirdi.
İNCİL AÇIKLAMASI ;
KÖTÜRÜM ADAM PAZARI
(YUHANNA 5: 1 – 15)“İncil’deki Kötürüm Adam Hıristiyan Sabrının Misalidir.”
İsa Mesih, otuz sekiz yıldır kötürüm olan adamı görünce onun uzun zamandan beri hasta olduğunu anladı ve ona “İyileşmek ister misin?” diye sordu. İsa oradaki bütün hastaları geçerek, gücünü ve insanlara olan sevgisini göstermek için bu adama yaklaştı. Zira bu kötürüm adamın iyileşmesi ve hastanın hiç ümidi yoktu. Ve İsa o hastalar içinde merhameti en çok kimin hakkettiğini biliyordu.
Yoksulluk ile sürekli mücadele edenler ve hayatını hastalıklarla geçirenler ve yaşamlarında ezilmelere tahammül edenler ile karamsarlık rüzgarına kapılmış olanlar bunu hatırlasınlar. Ve hiç birimiz aşağılık duygusuna kapılıp kendimizi hakir ve ümitsiz olarak görmeyelim. Otuz sekiz yıl hastalığına durumuna isyan etmeyip sabırla tahammül eden kötürüm adamı örnek alalım.
Fendimiz kötürüm adama “İyileşmek istiyor musun?” diye sordu. Bu adamın iyileşmek istemesinden kim şüphe duyabilir. Öyleyse hayat veren efendimiz neden bu soruyu sordu? Efendimiz yüreğimizin ve aklımızın sırlarını biliyor ve neye ihtiyacımız olduğunu herkesten daha iyi biliyor. O soruyu bilgisizliğinden sormadı ama o adama durumunu izah etmesi ve insanlara sabır örneği olması için sordu. Efendimiz, bu hasta adamı bütün insanlar için cesaret ve sabır örneği yaptı. “İyileşmek ister misin?” sorusuna kötürüm adamın cevabı neydi. O üzülmedi ve isyan etmedi. Ve ona soruyu sorana “Kötürüm olduğumu ve hastalığımın müddetini görmüyor musun da bana iyileşmek istiyor musun diye soruyorsun, yoksa benim bu halimle alay etmeye mi geldin?” şeklinde serzenişte bulunmadı. Hepimiz, kısa sürede olsa hastalık geçiren insanların
ruhsal durumunu ve sabırsızlığını biliriz. Otuz sekiz yıldır yatağa mahkum olan bu hastanın durumunu tahmin edebiliriz.
Bu adam bütün bunları düşünmedi fakat, tevazu ile “Su hareketlenince beni indirecek kimse yok. Ben yaklaşıncaya kadar başkaları gelip benden önce suya iniyorlar” dedi. Birçok defa bu adam şifa bulmak için harekete geçiyor fakat her seferinde bu uğraşları fayda vermiyordu. Havuza başkaları ondan önce gelip giriyorlardı. Müptela olduğumuz musibetlerden başkalarının kurtulmuş olduğunu gördüğümüz zaman bundan çok etkileniriz, ve onları bu durumda bulmak kendi musibetlerimizi gözümüzde büyütmemize neden olur.İşte bu adam bütün bu durumları yaşamıştı. Uzun yıllar yoksulluğu, yalnızlığı ve hastalığı yaşadı. Başkaları şifa bulurken kendisinin bu şansı olmadı. Buna rağmen havuzu terk etmedi her sene ümitle gelirdi. Bizler Rab’den bir şeyler dilediğimiz zaman olmayınca hemen ümitsizliğe kapılıp dualarımızı bırakıyoruz. Bu durumda kendimizi Rab önünde nasıl aklayacağız ve nasıl merhamete nail olacağız. Oysa bu hasta adam otuz sekiz yıl sabretti ve ümitsiz olmadı.
Rab İsa Mesih bu adamın iyileşmeyi hakkettiğini bize göstermek için ona yaklaşıp şöyle dedi: “Kalk ve şilteni al ve yürü.” Anlaşılıyor ki hastalık yıllar boyunca bu adama zarar vermiş çünkü sabırla her şeye katlanmış ve ruhsal durumu da aynı altın madeninin fırında arındığı gibi, bu uzun hastalık süresi içinde arınmış ve böylece efendimiz sayesinde şifa bulmuştur.
Bütün bunları, tecrübelerden dolayı zaafa düşmememiz ve üzüntülerden yıkılmamamız için hatırlamalıyız. Aziz Pavlus gibi sevinçle dolmalıyız, çünkü bize şöyle diyor: “Sizin için acı çektiğime şimdi seviniyorum.” (Koloseliler 1:24) Eğer Mesih’in elçisi acılarda seviniyor ise, kim yas tutabilir. Aziz Pavlus’un bu ruhsal durumuyla ümitlenin. Başkaları için üzüntü kaynağı olan durumlar Pavlus’ta sevinci doğruluyor. Eğer biz üzüntü yollarında sevinemezsek, biz vaat edilen iyiliklere sahip olmayız. Resullerin, imana yeni girenler için söyledikleri sözlere kulak verelim : O kentte de müjdeyi duyurup bir çok öğrenci edindiler. Daha sonra Listra,
Konya ve Antakya’ya dönerek öğrencileri ruhla pekiştirdiler imana bağlı kalmaları için onlara cesaret verdiler, Tanrı’nın egemenliğine bir çok sıkıntıdan geçerek girmemiz gerekir diyorlardı.(Res.İş. 14:21)
Başımıza gelen musibetleri şükürle ve ruhsal bir büyüklük ile göğüslemez isek Tanrı’nın egemenliği yalnız bu yolla girebileceğini bilmez isek kendimizi nasıl aklayacağız. İsa Mesih öğrencilerine şöyle öğretti: “Dünyada sıkıntınız olacak” (Yuhanna 16:33) Bu sözleri duyduğumuz zaman ruhsal olarak karamsarlığa kapılmamak için bize yardımcı olacağını vadederek şöyle diyor: “Cesur olunuz ben dünyayı yendim” ve ayrıca: “Tanrı güvenilirdir gücümüzü aşan biçimde denenmemize izin vermez, dayanabilmemiz için denemeyle birlikte çıkış yolunu da sağlayacaktır.”(I.Korin10:13)
Bütün bunlardan sonra neden daha üzülüyoruz? Neden sinirlenip ruhsal çöküntüye düşüyoruz? Eğer biz sabrımızı ve şükürlerimizi gösterirsek göksel babamız bizi terk etmez. Sorunlar ne kadar büyürse büyüsün hiçbir çare Rabbin hikmetini aşamaz. Bize düşen, ümit ve iman konusunda güçlü olmaktır. Zira insanların sırlarını bilen, ihtiyaçlarımızı bizden daha iyi bilir. O bize, razı olacağı şeyleri yapar ve bize fayda sağlar ki, yüce sevgi ve sabrın ödülüne sahip olabilelim. Amin.*******************************************************************