Öz Ortodoksluk doktrinleri ve emanetleri DÜNYADAKI VE TÜRKIYEDEKI HIRISTIYAN MABETLERI

 

ISPARTA İLİNDEKİ KİLİSELERİN TARİHÇESİ, EĞİRDİR:

 '' AZİZ ANARGİRÍ VE AZİZ STEFANOS KİLİSESİ''

 

 

 

 

Bu kutsal Kilise aşağı yukarı 19cu asrın ortalarında Rum halkı tarafından NISION olarak adlandérélan Yeşilada’da kurulmuştur.Mimari üslubu ÜÇLÜ BAZİLİKADIR.

Merkezi nef, her sene Temmuz'un birinde anılan ve AZİZ ANARGİRI diye bellenen Anadolu'nun mücizevi doktorları Kosma ve Damian'ın onuruna dikilmiştir.

İki yan nef ise MERYEM ANA'NIN TAPÉNAĞA GIRIŞINE (21 Kasım'da kutlanıyor) ve AZİZ TEODORI diye bilinen Aziz Stratilat ve Aziz Teron'a (8 ve 17 Şubat'ta kutlanıyor) ithaf edilmiştir.

Bu Kilise'de mübadele yılları 1922-1923'e dek içinde Aziz Anargiriler'in Kutsal naaşlarından kalan parçaları muhafaza eden süslü Kutsal bir sandık bulunuyordu.Bu Sandığı Rusya'nın son çarı 2.NİKOLA ettiği dualardan sonra oğlunu tedavi eden Aziz Anargiriler'e minnet duygularını ifade etmek için 1910 yılına doğru armağan etmişti.Kutsal naaşların saklandığı bu Sandık, Konya müzesine götürülmüştür.

Bu Kutsal Kilise'de, Aziz Anargiriler'e huşu ile dua edenler arasında,birçok kişi orada şifa bulduğu için, her sene Temmuz'un birinde, Azizler'in Bayramında, sadece yakın çevreden değil Antalya ve İzmir'den bile Hristiyan ve Müslümanlardan ibaret büyük bir kalabalık Kilise'nin panayırına katılıyordu.

Bu Kilise'nin son rahipleri:

Papaz İlyas, papaz Sarantis, papaz Stefanos(mübadeleden sonra Pire'de Aziz Nikola ve Aziz Basil Kiliselerinde mahalle papazı olarak görev almıştı.) ve papaz Grigor İordanoğlu Nikea'nın Aziz Nikola Kilise'sinde görev almıştı.

2001 yılının Mayısında, Ekümenik Patrik Hazretleri Bartolomeos Aziz Anargiri Kilise'sini ziyaret etti ve aynı yılın Temmuz'un birinde, seksen yıllık bir aradan sonra orada ilk duayı okudu. Ardından ataları Eğirdir Nision Adası'ndan gelen müminler için ayin yapıldı.

 

Eğirdir Nision Adası'nın diğer Hristiyan Kiliseleri:

 

AYA STEFANOS KİLİSESİ:12ci asırda dikilmişti ve mozaikleriyle ün salmıştı. Tüm Ada sakinlerinin hürmet ettikleri mucizevi bir de ayazması (pınardan gelen kutsal su) vardı.Bu kilise Aziz Anargiri Kilisesi'nin güney kanadının karşısında bulunuyordu.1923'teki mübadeleden sonra bu kilise yıkıldı ve yerine okul inşa edildi.

(Belki bazı kişiler yanlış bilgi aldıkları için Aziz Anargiri Kilise'sinin güney kapısına :''Aya Stefanos diye yazmışlardı.)

Bu Ada'da daha sonra Cami'ye çevrilmiş olan AZİZE EVDOKİA(AYA EVDOKİA )Kilisesi de mevcuttu.

Sivri Panayısı'nın dağlık yöresinde MERYEM Ana'nın Müjdesi'ne (EVAGELİSMOS) ithaf edilmiş Rahibelerin Manastırı yer alıyordu . Manastırın alanında temiz suyu olan kuyular bulunuyordu.1923'teki mübadelede, Rahibelerden hasta ve yatalak olan Başrahibe yerinden kalkamadı. Bekledi ve Manastır'da gözlerini hayatta yumdu. Onun ölümünden sonra, kilise ve Manastır tamamen yıkıldı. Üstlerinde katibeleri ve dekoratifleri bulunan taşlar Müzeye taşındı. Manastırın harabeleri günümüze dek korunmaktadır.

Bizans döneminde Prostana gölünün Adası'nın (eskiden Eğirdir öyle söyleniyordu) çevresi sadece Hristiyan Manastırlarının barındığı bir Manastır Bölgesiydi. Rahipler orada şehrin gürültüsünden uzakta, tümüyle huzuru bulmak için gidiyorlardı.

Ada (Nision), Hamit Bey tarafından 1300 yılında gönderilen bir çok Rum aile tarafından iskan edildi. O zamandan beri ,köy halkı geçimini temin etmek için şeker yerine özellikle pekmez ve diğer tarım ürünlerini yetiştirmek amacıyla, tarımla uğraşmaya başladı. Ticareti geliştirmişlerdi, bazıları esnaf veya inşaat işçisi olarak yaşamlarını sürdürdüler.

Eskiden gölün kıyısında birçok kilise bulunuyordu.Bunlardan kırkının enkazı bulundugu söyleniyor.

Çevredeki Hristiyanların hızla gelişmeye başlaması, Havari Aziz Pavlos'un (Saint Paul) M.S 45 yılında Birinci Misyon Gezisinde, Pisidya Bölgesini ziyaret ettiği döneme rastlıyor.

Antalya Körfezinden Perge'ye geçtiği zaman, eskiden Kestro diye bilinen bugünkü Aksu ırmağının kıyısını takip ederek Pisidya Yaylasına çıktı ve Eğirdir gölünün güney kısmına ulaştı. Oradan bir tekneyle,nihai hedefi parlak bir şehir, Pisidya'nın başkenti Yalvaç'a ulaşması için Pisidya'nın Yalvaç şehrine en yakın nokta, gölün kuzeydoğu kıyısından karaya çıktı. Oradan Havari Aziz Pavlos bir yıl süreyle göl kıyısını çevreleyen şehir ve köyleri ziyaret ediyordu. Pisidya'nın Selefke Piskopos'u Artemon'un Havari Aziz Pavlos tarafından atandığı ve Kilise'nin onu Aziz olarak kabul ettiği herkeşçe biliniyor. (Bugünkü Eğirdir şehrinin ,15 km uzağında bulunan ve kendisiyle aynı adı taşıyan diğer şehirlerden ayırtedilebilsin diye Demir Şehir olarak da bilinen eski Selefke (Seleukia) asırlarca Piskoposların merkezi olmuştu.)

En son, 1923'teki mübadelede, büyük bir göl tarafından çevrelenen Makedonya'nın Kastoriası'ndan giden Türk tabalıların bu Adacığa yerleştikleri dikkati çekiyor.

 

31-10-2012 tarihinde yazéldé.

31-10-2012 tarihinde güncellenmiştir.

SAYFA BAŞINA DÖN