2
Eylül 2018
(Matta Kutsal İncili
22:2-14)
Bugünkü İncil okumasında duyduğumuz Benzetme’yle İsa Mesih, bize Tanrı’nın
insanları Kendi Egemenliği’nin mutluluğuna çekmek için neler
yaptığını ve farklı insanların verdikleri yanıtların nasıl olduğunu
gösteriyor.
Bu benzetmede Baba-Tanrı, insan olan ve günah dışında her şeyiyle bize
benzeyen Biricik Oğlu için düğün şöleni hazırlayan Krala
benzetiliyor. Peki gelin kimdir? Mesih’i seven, vaftiz olan ve
O’nunla bir olmak isteyenlerden oluşan Kilise’dir. (bnz.Vahiy 21:2).
Rab ile birleşmeleri için insanları düğün şölenine çağıran Kralın
elçileri kim? Tanrı’nın Peygamberleri, Aziz Havariler ve insanları
Kilise’ye davet etme kutsal işini yapan herkes.
Peki bu kraliyet düğününe kimler davet ediliyor? İlk olarak, yüzyıllar
boyunca Tanrı'nın onlara bahşettiği refahtan zevk alan ve O’nun
seçtiği halk olduklarıyla övünen İsraillilerdi. Düğün şölenine
gelmeleri yani, Mesih’e iman etmeleri, O’nu sevmeleri ve
Kilise’sinin üyeleri olup O’nunla birleşmeleri teklif edildiğinde ne
yaptılar? Sadece iman etmemekle kalmayıp, Kral’ın elçilerini
tutukluyor, onlara eziyet ediyor ve öldürüyorlardı (Rab'bin
Peygamberleri ve Kutsal Havarilerin uğradığı Yahudilerin neden
olduğu zulümleri ve şehitlikleri biliyoruz). Bu korkunç davranışın
sonucu, Benzetme'ye göre, Yahudilerin, Kral'ın elçilerinin
öldürülmesi için cezalandırılmaları ve şehirlerinin yakılması oldu.
Bu, birkaç yıl sonra, Roma imparatoru Titus ve birliklerinin Kudüs'ü
tahrip edip yıktığında ve İsraillileri farklı şehirlere dağıttığı
zaman oldu.
Bugün dinlediğimiz Benzetme'de, Kral düğünde çok sayıda misafirin
olmasında ısrar etti ve hizmetçilerini tekrar, iyi ya da kötü olup
olmadığına bakılmaksızın, her yere gidip buldukları herkesi düğün
şölenine çağırmaları için gönderdi.
Bundan, Rab’bin tüm insanları
istisnasız olarak Kendi Kilisesine davet ettiğini anlayabiliriz. Böylece,
Kralın sarayı, kraliyet düğün kutlamalarının zengin yemeklerinden
zevk alan konuklarla doldu.
Benzetme, her birimiz için özellikle ilgi çekici olan bir durumun
tasviriyle bitiyor: Kral konuklarla konuşmayı, onları bizzat görmeyi
ve Oğlu’nun düğününe gelmelerinden dolayı sevincini ifade etmeyi
istedi (Baba Tanrı’nın da aynısını yaptığını görmüyor muyuz?
Kilisesi’nin üyeleri olan bizlerle, her birimizle, hepimizle sürekli
iletişim kurmak istiyor).
Bir anda Kral, kraliyet düğünü için uygun olmayan giysili olan bir adamı
gördü ve ona: «’Arkadaş,
düğün giysisi giymeden buraya nasıl girdin?’ diye sorunca, adamın
dili tutuldu.» (Matta Kutsal İncili 22:12). Bu adamın mazereti yoktu,
çünkü Kral, misafirlerin kendilerinin Kraliyet düğünü için pahalı
kıyafetler satın almalarını istemedi. Fakir insanların onları
almaları mümkün değildi. Kral herkes için kendisi bayramlık
kıyafetler hazırladı fakat o adam bunu umursamadı. Eski ve kirli
giysileriyle Kral sarayına geldi ve sunulan bayramlık kıyafetleri
giyenleri görmezden geldi.
Rab’bin Benzetmesi’ndeki bu adam kim? Belli ki, Rab, ilk başta O'nu ve Tanrı
ile birleştikleri Kilisesini kabul eden, ancak tövbe ve itiraf ile
ruhlarını günahtan arındırmak istemeyenlerden bahsediyor. Havari
Pavlus bu sorunu açıklıyor: «Günahkarların, Tanrı Egemenliği’ni
miras almayacaklarını bilmiyor musunuz? Aldanmayın! Ne fuhuş
yapanlar Tanrı’nın Egemenliği’ni miras alacaktır, ne puta tapanlar,
ne zina edenler, ne oğlanlar, ne oğlancılar…»
(1.Korintliler
6: 9-10).
Her sene Kutsal Pazartesi
gününde ayinde okuduğumuz Ekzapostilaryum’da çok iyi bir şekilde
ifade edilmiştir:
«Süslenmiş Sarayını görüyorum,
Kurtarıcım, ve içine girmek için uygun kıyafete sahip değilim.»
Ve Kutsal Komünyon’dan önce okuduğumuz son Tropar’da şunu
söylüyoruz:
«Eğer saraya girmeye cesaret
edersem, kıyafetim beni ifşa eder çünkü bayramlık değil».
Ruhumuzun kıyafetinin temiz olması yeterli değil, aynı
zamanda da iyi işlerle, erdemlerle ve Kutsal Ruh’un armağanlarıyla
süslenmiş olması da gereklidir. İşte bundan dolayı, daha önce
bahsettiğimiz Ekzapostilaryum şu şekilde bitmektedir: «Ya Rab,
ruhumun özel kıyafetini arındır ey İnsanlara Nur saçan beni kurtar».
Sevgili kardeşlerim,
Baba Tanrı’nın bizi «Kraliyet düğünü»nün sevincine paydaş olmaya davet
etmesi bizim için büyük bir onurdur. Tabi ki bu mutluluk Rab’bimiz
İsa Mesih’in İkinci gelişinden sonra tam olacaktır. Ancak İlahi
Liturji sırasında, uygun bir hazırlık ile Kutsal Komünyon ile
Mesih’in Kutsal Bedeni ve Kanı’nı aldığımız her defa, gelecekte tam
olarak tadacağımız sevinci şimdiden kısmen hissedebiliriz. Bundan
dolayı Kutsal Komünyon’a hazırlanırken Tanrı’ya şöyle dua ediyoruz:
«Efendimiz, Rab İsa Mesih, Tanrı’mız… bedenimin ve ruhumun arınması,
kutsanması; gelecek hayatı ve hükümranlığını
önceden hissetmem için… beni, Tanrısal, pek şanlı ve pek pak ve
yaşam veren Gizemlerin’e suçsuzca paydaş olamaya layık kıl ... »
(Aziz Şamlı Yuhanna’nın duası).
Tanrı’nın Egemenliği’nin mutluluğunu önceden hissetmek için Kutsal
Komünyon’a ruhumuzun uygun kıyafetleriyle gelelim! Âmin.
|