Aziz Ağapios, kamıştan sepetler yaparak geçimini
sağlayan, ve Rab'e tüm yüreğiyle iman eden ve
tapan, alçakgönüllü ve sevgi dolu bir insandı.
Aynı zamanda maddi durumu iyi değildi.
Gülerden bir gün, aziz Ağapios yaptığı sepetleri
satmak amacıyla pazara inmişti. Sepetleri
sattığı yerin yanında bir adam duruyordu. Fakir
görünümlüydü de. Aziz Ağapios sepetleri satmaya
başlayınca adam ona: “ihtiyacım var bana
sattığın sepetlerin parasını verebilirmisin?”
diye sordu.
Ağapios imanlı biri olduğu için hiç süphe
etmeden parayı ona verdi.
Daha sonra sepetleri satmaya devam etti. Adam
ondan gene sattığı sepetlerin parasını istedi ve
Ağapios gene teredüt etmeden parayı adama verdi.
Adamın talepleri, sepetler bitene kadar devam
etti. En sonunda Ağapios'un elinde hiç para
kalmadı. Evine geri dönmeye hazırlandı ama adam
ona: “Yürüyemiyorum gideceğim yere kadar beni
taşıyabilir misin?” diye sordu.
Ağapios yine de isyan etmeden alçakgönüllülükle
adamı sırtına aldı ve yürümeye başladı. Adam çok
ağırdı. Birden bir ses duydu:
-Güvenimi boşa çıkarmadın Ağapios Rab'in
Egemenliğindeki yerin hazır! dedi.
Ağapios arkasına baktığında kimseyi görmedi
çünkü o adam Rab'in bir meleğiydi.