Tanrı her birimizden neler istiyor?
Bu soru sürekli, insanların aklını
karıştırmaktadır. Ama Tanrı”nın isteği, mümin
insanlara göre gayet net ve açıktır. Biz
hiristiyanlar, Musa’ya Eski Ahid’te verilen 10
emri biliyormuyuz? (MISIRDAN ÇIKIŞ 20:3,17 )
Yada en azından Yeni Antlaşma’da Tanrı’nın,
zeytinlik dağında verdiği vaazı biliyormuyuz?
(MATTA 5:1,12 ) Maalesef çoğu hiristiyan bunları
bilmiyor. Hatta binlerce yıllık tarihi olan 10
emri bile bilmiyorlar ve bu cahillik yüzünden
bir çok günaha giriyorlar ve insanlar tarafından
suçlandıklarında, bunun günah olduğunu
bilmiyordum diyorlar. Ama Mesih bizleri daha
önce Kutsal Kitaplarda uyarmıştı.
Bazı insanlar, Mesih”in bizleri, zina dan,
rüşvet ten ve zengin olmaktan uzak durun diye
uyardığını bile bilmiyorlar. O zaman o
hiristiyanlar Tanrı’nın vasiyetlerini
bilmedikleri halde nasıl hiristiyanca
yaşıyorlar? Yada nasıl kötülükten uzaklaşıp
iyiliği yapabilirler?
Bu çok kolay ve basittir, hayatta
karşılaştığımız kötülüklerin en büyük sebebi,
Tanrı”nın vasiyetlerini bilmemek ve Tanrı’dan
uzak olmaktır.
Ve bu sebeplere karşı gelmedikçe, hırsızlara,
yalancılara ve katillere rastlamak gayet normal
bir durumdur.
Tanrı”nın vasiyetlerini bilmemek, her şeyi
kaybetmek demektir, ve maalesef bu duruma kadar
varmış olduk, lakin bunun sorumlusu kim?
Başlangıçta sorumlusu bizleriz. Çünkü Tanrı”nın
vasiyetlerini öğrenmemiz için çaba harcamıyoruz,
Kutsal Kitabı okumuyoruz, kiliseye gidip o gün
okunan İncil’in anlamını kilise pederlerinin
vaazlarını dinleyip Tanrı”nın bizden neler
istediğini öğrenmek istemiyoruz.
Farz edelim bir ülkenin vatandaşı ülkesinde
yaşıyor ve yaşadığı ülkenin kanun ve kurallarını
bilmiyor ve aklı estiği gibi, yaşadığı ülkenin
kurallarına aykırı bir şekilde hareket ediyor. O
insan mutlaka bir gün askerlerin yada polislerin
ellerine düşüp hapise yada ölüme götürülecektir.
Bu aynı şekilde din için de geçerlidir. İnsan
eğer Tanrı’nın vasiyetlerini bilmez ise,
şeytanın kötü tuzaklarına düşüp cehenneme
atılacaktır.
Lakin aynı zamanda aileler de bunun
sorumlusudur. Çünkü onlar, çocuklarına küçük
yaşta Tanrı’nın vasiyetlerini öğretmediler. Her
anne ve baba çocuğuna Tanrı’nın vasiyetlerini
öğretme sorumluluğunu taşıyor, onlara küçük
yaşta neyin günah neyin sevap olduğunu
öğretmeliler, onları kilise derslerine
göndermeliler, öyle ki her hiristiyan, Tanrı’yı
denemeye kalkışan Yahudi gibi, ben bunları
küçüklüğümden beri ezberledim diye haykırsın. (
MATTA 19:20)
Sonuçta hepimiz Tanrı’nın vasiyetlerini bilmeme
sorumluluğunu taşıyoruz. Lakin bu vahim
durumumuzu değiştirmez isek, maalesef kurtuluşu
göremeyeceğiz, Tanrı‘nın buyruklarını öğrenip
günlük hayatımızda onları nizami bir şekilde
yerine getirmez isek, kurtuluşu göremeyeceğiz ve
Tanrı ile ebedi hayatı paylaşamayacağız. Çünkü
Tanrı, adil ve kutsaldır, şimdi her zaman ve
sonsuzluğa kadar
AMİN.
RUHANİ PEDER: DİMYAN
YAKUPOĞLU