Öz Ortodoksluk doktrinleri ve emanetleri

ORTODOKS EĞITIM VE TERAPÖTIK

 

GELENEK

TERCÜME: PEDER DİMYANOS

 

 

Yunan dilinde gelenek kelimesi PARADHOSİS tir ve manası ise, her hangi bir şeyi dil den dile yada el den ele her hangi bir şahısa taşımak tır. Bu her hangi bir şey, görünen amel, söylenen laf yada her hangi bir geleneğin takip edilmesidir. Kilise geleneği eskilerin beraberinde getirdikleri hayat”ın gelenekleri anlamına gelmez, lakin elçiler tarafından onlara sırayla  teslim edilen emanet anlamına gelir. Geleneğin iki çeşidi vardır: yazılı ve sözlü gelenek. Yazılı gelenek, kutsal kitaptan, kilisemizin ekümenik konsil de onayladığı gelenektir. Ama kilisemizin onaylamadığı kitaplar kanunsuz kitap diye sayıldı. Sözlü gelenek,  kilisemizin Rab Mesih ten ve elçilerinden, kuşaktan kuşağa sözlü olarak aldığı gelenektir. Kilise haytında geleneğimizin gerçek kavramını sarsacak hiç bir sorun yaşanmamıştır, taki bir kaç mezhep ve sapıklığın ortaya çıkıp sadece kutsal kitaba bağlı olarak, Tanrı nın, bizlere ulaştırmak istediği bütün gerçeklerin burada olduğunu söylemelerine kadar. Bu gelenek başlangıçta, eğitimin temeliydi. Mesih, öğrencilerine sözlü müjde vermelerini tavsiye etti. Gidin , bütün ulusları öğrencim olarak yetiştirin: onları Baba Oğul ve Kutsal Ruh adına vaftiz edin, size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin. ( MATTA 28-19 ) O zamanlar kutsal kitap mevcut değildi ki kitaba göre müjdeyi verebilsinler. Mesih kitap yazmak için değil kilisesini kurmak için gelmiştir. Müjdeyi yayma nın en önemli şartlarından biri, kutsal ruh ile dolu olmamız dır. Yazılı müjde, sözlü müjdeyi destekler, biz literal kelimelere odaklanmayız, lakin özüne ve içerikliğine odaklanırız. O bizi yazılı yasaya değil, Ruh”a dayalı yeni bir antlaşmanın hizmetkarları olmaya yeterli kıldı. Yazılı yasa öldürür, Ruh ise yaşatır. ( KORİNTİLERE 2 MEKTUP 3-6 ) Ama biz koşullara bağlı olarak farklı bir şekilde onu ifade ederiz. Rabbimiz Mesih, ferisileri ve din bilginlerini eleştirdi ( MATTA 15-9 ) Mesih, insanlar tarafından uygulanan  ve Tanrı nın kelamına aykırı olan geleneklere  saldırdı. Kilisemiz ( Ortodoks ) iman ettiği her doktrini, önceki kiliseden teslim almıştır. Buna rağmen bazı şeyler değişik olabilir lakin içinde öz temellere dayanan konular sabittir. Biz kutsal kitabın bir çok ayetlerinde,  geleneğin var olduğundan, tesliminden ve öneminden bahsedildiğini görürüz. Aziz elçi Yuhanna kendisi bizzat, Mesih”in yaptığı bütün işlerin kutsal kitapta yazılmadığını söyledi. Mesih”in yaptığı daha başka çok şey vardır, bunlar tek tek yazılsaydı yazılan kitaplar dünyaya sığmazdı. ( YUHANNA 21-25 ) Ve biz  sözlü olarak emanet aldığımız bir çok şeyin olduğunu biliyoruz. Aziz elçi Pavlos şunu söyler: Öyleyse dayanın kardeşlerim. İster sözle ister mektupla size ilettiğimiz öğretilere sımsıkı tutunun. ( SELANİKLİLERE 2 MEKTUP 2-15 ) Kutsal kitapta her şeyin bulunduğu gibi demedi. Gelenekleri kabul etmenin şartları, kutsal kitapta bulunan uyumlu kamu güvenliği özü ile çatışmamasıdır. Biz kutsal kitapta, komünyon sırrının nasıl tamamlanması gerektiğini yada komünyon duasının nasıl okunması gerektiğini görmedik. Aynı şekilde kutsal vaftizin nasıl tamamlanması gerektiğini. Ama biz bu gelenekleri, yüreklerinde kutsal ruh”u taşıyan aziz babalarımızdan kuşaktan kuşağa sözlü olarak emanet aldık. İmana, kim düzenli olarak sahip çıkarsa, kendisi rabbin vaat etmiş olduğu yardımcının  ( kutsal ruh ) ta kendisidir. Ben de babadan dileyeceğim, o sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir yardımcı gerçeğin ruhunu verecek  ( YUHANNA  14-16 )

 

 

15-7-2010 tarihinde yazéldé.

15-7-2010 tarihinde güncellenmiştir.

SAYFA BAŞINA DÖN