Rabbi seven daima onu anımsar ve Allah’ın anılması duayı doğurur. Rabbi hatırlamıyorsan dua’da etmiyorsun demektir. Dua olmaksızın can Allah sevgisinde duramaz . Çünki Kutsal Ruh’un inayeti dua youluyla gelir . Dua yoluyla insan kendini günahtan korur, çünki dua halinde ki insan Allah tarafından kendi içine çekilinir ve o canénın sevdiği Rabbin önünde alçakgönüllülükle durur.
Fakat yeni bir hıristiyan olanın ruhsal bir kılavuza ihtiyaci vardır, çünki can düşmanlarla büyük bir mücadele etmesi gerekir ve kendisine tatlılık getiren düşmanın olduğunu fark edemez. Kişisel olarak yanlızca Kutsal Ruh’un inayetinden tat alan onu sezinleyebilir. Kutsal Ruh’tan tat alan onu tadında tanır.
Kılavuzsuz bir dua yaşamı sürdürmek isteyen ve bir ermişe yada Starets’ze danışmaksızın yanlızca kitaplarla kendini eğitebileceğini gururunda düşünen kimse daha şimdiden yarı yarıya yanılgıya düşmüş demektir. Alçakgönüllü insana gelince Rab ona yardım edecektır. Eğer deneyimli bir öğretmen bulamazsa kendini vaftiz eden Rahip’e gidecektir ve Rab onu koruyacaktır . Kutsal Ruh’un seni vaftiz eden rahip’te olduğunu düşün ve o sana ne gerektiğini söyleyecektir. Fakat sen kendine şöyle diyorsan: « Beni vaftiz eden rahip gevşek tarzda yaşıyor ve nasıl olurda Kutsal Ruh onda yaşayabilir ? » - ayné bu düşünce için çok elem çekeceksin ve Rab seni aşağılayacaktır. Ve sende kuşkusuz yanılgıya düşeceksin.
Allah dua’yı dua edene verir, fakat günahlarımızdan dolayı kırılmış bir yüreğe sahip olmaksızın sadece aléşkanlék yoluyla yerine getirdiğimiz dua Rab tarafından karşılanmayacaktır.
Dua üzerine sözlerimi bir an için burada durduruyorum.
Canım Rabbi özlüyor; O’nu büyük bir istekle arıyorum ve canım başka şeyi düşünmeye tahammül edemiyor.
Canım Rabbi özlüyor ve ruhum onun göksel Baba’sına doğru olduğu gibi ona yükseliyor. Rab beni Kutsal Ruh’u yoluyla kendisine bağlar. Rab yüreğimde tatlıdır, O benim sevincim, büyük sevincim ve umudumun inayetidir.
Ya Rab merhametinle kulunun arayışına gel ve kendini hizmetçilerine gösterdiğin gibi insanlarada göster.
Ya Rab, senin Kutsal Ruh’un gelişiyle elem çeken her can sevinsin, Ya Rab sen öyle etki et ki sana dua eden bütün insanlar Kutsal Ruh’u tanısınlar.
Biz , ey bütün insanlar Rab’bin sevgisi ve göklerin krallığı uğruna kendimizi alçaltalım. Kendimizi alçaltalım ve Rab bize İsa’nın duasının gücünü gösterecektir. Kendimizi alçaltalım ve bizzat Tanrésal Ruh bizim canımızı eğitecektir.
Eğer bulursan deneyimli insanlardan öğüt işte ve alçakgönüllüce Rabbi sorgula; Alçakgönüllülüğünden dolayı Rab sana akıl verecektir. Duamız Rab tarafından kabul edildiği vakit Tanrésal Ruh canımıza bunun hakkında tanıklık eder. O tatlı ve yumuşaktır. Fakat başka zamanlar Rabbin dualarımı kabul edip etmediğini ve hangi belirtiyle onu tanıyacağımı bilmiyordum.
Hey insanlar, Mesih’in alçakgönüllülüğünü öğrenin ve Rab size duanın tatlılığını tattıracaktır. Temiz dua arıyorsan alçak gönüllü, yetinen ol, samimice günahlarını itiraf et ve dua seni bereketleyecektir. İtaatkar ol, mercilere iyi yürekle boyun ey, her şeyden memnun ol ve o zaman ruh’un kuruntulu düşüncelerinden vazgeçecektir . Hatırla ki Rab seni görüyor ve kardeşini yaralamaktan kork; O ’ nu yargılama ve hatta yüzünün anlatımıyla bile ona ceza çektirme, - ve Kutsal Ruh seni sevecektir ve her şeyde sana yardım edecektir.
Kutsal Ruh sevecenlikle dolu bir anneye benzer. Nasıl ki bir anne çocuğunu sever ve onu korursa ayné şekilde Kutsal Ruh’ da bizi korur, bizi iyileştirir, bizi eğitir ve bizi sevindirir; Kutsal Ruh alçakgönüllüce yerine getirilen dua’da tanınır.
Düşmanlarını seven Kutsal Ruh yoluyla hiç gecikmeksizin Rabbi tanıyacaktır. Tersine onları sevmeyenler ise hatta bu konuda bile yazmak istemiyorum. Fakat ondan korkuyorum, keza kendi kendisine işkence eder, başkalarına elem çektirir ve Rabbi tanımayacaktır.
Rab’bi seven dua etmezlik edemez , keza can dua ’ da tanıdığı inayet yoluyla Rab’be doğru davet edilir...
Kiliseler bize dua için verilmiştir; kiliselerde ofisleri ayinsel kitablara göre kutlarız. Fakat , kiliseyi kendinle alıp götüremezsin ve iç dua her zaman ve her yerde seninle olmadıkça daima kitablarında yoktur. Kiliselerde Tanrésal hizmetler kutlanır ve Kutsal Ruh’da oradadır; fakat Allah’ın en iyi kilisesi candır. Canın da dua eden için tüm dünya bir tapınak olur ; fakat bu herkese verilmez.
Aléşkanlék yoluyla dua eden duasında değişim hissetmez, fakat tüm yüreği ile dua eden duada bir çok tecrübeler edinir. Düşmanla, kendi kendisiyle , tutkularıyla , insanlarla mücadelede bulur kendini . Ve tüm bunlarda söz konusu olan cesur olmaktır.
Acılar ve tehlikeler bir çok insanlara dua etmeyi öğretmiştir.
Bir gün askerin biri beni yiyecek mağazasında bulmuştu, daha sonra Selanik’e dönmüştü. Canım onu çok sevdi ve ona şunu dedim: “ Rabbe dua et ve elemlerin hafifleyecektir ” . O da bana şu yanıtı verdi : “ Dua etmesini biliyorum , duayı muharebedeyken öğrendim . Rabbe beni yaşamda tutması için yalvardım. Mermiler yağmur gibi yağdı, havan topları patladı ve az insan arta kaldı; Az mücadeleye katıldım , fakat Rab beni korudu”. Bir yandan konuşurken nasıl dua ettiğini de bana gösteriyordu ve bedenin tutumuna göre tümüyle Allah’ta geliştiği görülüyordu.
Bir çok insan kitablar okumasını severler, buda iyidir, fakat dua etmek her şeyden daha iyidir. Tersine kötü kitaplar yada gazeteler okuyanlar canın açlığıyla çarpışırlar.
Canı acıkmıştır, çünki canénın besini ve mutlulukları Allahta dır. Yaşamı ve sevinci Allah’ta bulunur.
Dua etmek istiyorsan ruhunu yürekle birleştir ve oraya ulaşamazsan dua’yı dudaklarınla söyle ve ruhunda duayı , duanın sözcükleri üzerine hesapta tıpkı kutsal ölçekte olduğu gibi. ( Yakubun rüyasına anistirmada bulunuluyor burada). Zamanla sana Rab dalgınlıksız “Yüreğin duasını” nasip edecektir. Ve kolaylıkla dua edeceksindir . Bazıları duada akllarını yüreklerine indirmeye zorlayarak dua ’ yı dudaklarıyla telaffuz edemeyecek noktada bozdular . Fakat sen ruhsal yaşamın yasasını bil : armağanlar ancak sade , alçakgönüllü ve itatkâr cana verilinir . İtaatkar ve herşeyde ölçülü olana – beslenirken , sözde ve harekette – Rab ona dua verecektir ve buda yüreğinde kolaylıkla yerine gelecektir .
Ardı arkası kesilmeyen dua Sevgiden gelir , fakat o nu yargılarla boş sözlerle ve ılımsızlıkla kaybederiz . Allah’ı seven gece gündüz onu düşünür. Keza hiç bir meşguliyet Allah’ı sevmeyi engelleyemez . Elçilerde Rabbi dünya onları rahatsız etmeksizin seviyorlardı ve bununla birlikte dünyayı andılar , dünya için dua ettiler . Ve kendilerini İncili yaymaya verdiler . Bununla birlikte aziz Arsène şöyle demiştir : “ İnsanlardan kaç”; fakat Tanrésal Ruh bize çölde de olsak insanlar ve tüm dünya için dua etmeyi öğretir.
Bu dünyada herkesin bir işi vardır: biri kral, diğeri patrik, bir başka diğeri mutfakçı, demirci yada öğretmendir fakat Rab bütün insanları sever ve en büyük bir sevgisiyle tutulmuş olan da en büyük bir ödülü alacaktır . Rab bize tüm yüreğimizle , tüm aklımızla ve tüm canımızla Allah’ı sevme emrini verdi. Fakat dua etmeksizin nasıl sevilebilinir ki ? Bunun için akıl ve insanın yüreği dua için daima özgür olmalı .
Sevdiğimizi düşünmeyi, ondan bahsetmeyi onunla olmayı özleriz . Can Rabbi Baba’sı ve yaratanı gibi sever ve O’un önünde kendini sevgide ve korkuda tutar, çünki Rab sevgidir; sevgide tutar ki can onda Baba’sını tanır . O merhametlidir ve inayeti herşeyden daha tatlıdır.
Bende dua etmenin kolay olduğunu gördüm , keza Allah’ın kayrası bize yardım eder . Rab bizi sever ve bize kendisiyle dua’da konuşmamızı ister . Rab’bin bizi ne kadar sevdiğini tasvir etmek için yeterli gücüm yok. Bu sevgiyi Kutsal Ruh yoluyla biliriz ve dua edenin canı Kutsal Ruh’u tanır.
Bazıları der ki dua ruhsal yanılgıya düşürür. Bu bir hatadır . Yanılgı kendine kasıntılı bir güvenden gelir, duadan değil. Tüm azizler çok dua etmişlerdir ve tüm insanları dua etmeye çagrırlar . Dua can için en iyi etkinliktir. Dua yoluyla Allaha ulaşırız; Onun yoluyla alçakgönüllüğü, sabrı ve her türlü diğer iyiliği dileriz. Duaya karşı olan Rabbin ne kadar iyi olduğunu hiç bir zaman açıkcası tatmamıştır . Hiç bir kötülük Allah’tan gelmez. Tüm azizler durmaksızın dua etmişlerdir , bir an olsun bile duasız durmamışlardır .
Can, alçakgönüllülüğü kaybederken, ayné zamanda inayetini ve Allah’a karşı sevgiyi de kaybeder ve o zaman ateşli dua söner ; fakat tutkular canda yatıştığı vakit ve can yeniden alçakgönüllülüğü kazandığı vakit Rab ona inayetini yine nasib eder. O zaman kendisi için olduğu gibi düşmanları içinde dua eder ve yanıp tutuşan göz yaşlarıyla tüm dünya için dua eder.
Türkçeye çeviren Dursun GÜRSOY